Samsun’un sahil kenarındaki ilçelerinden biri olan Alaçam İlçesi, doğal güzellikleri ve cana yakın halkı ile insanın içini ısıtırken, yöresel lezzetleriyle de öne çıkıyor. Birçok medeniyeti barındırdığı köklü tarihi ise Alaçam’a mistik bir hava katıyor. Mavi ve yeşili bir arada görebildiğimiz ilçede, Geyikkoşan sahili, temiz kumsalı, çınar, kavak, çam ağaçlarından oluşan koruluğu ve Türkiye’nin dört bir yanından ağırladığı şenlikleri ilçenin tanınmasına katkı sağlıyor.
ALAÇAM’IN TARİHİ
Çok eski bir tarihe sahip olan Alaçam’da, M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar, Kimmiler, Mısırlılar, Lidyalılar ve Persler hüküm sürmüştür. Alaçam, 1390 yıllarında Anadolu Beylikleri döneminde Eratna Beyliği’nin devamı olan Kadı Burhanettin tarafından ele geçirilmiş, ardından Candaroğulları ve İsfendiyaroğullarının hakimiyetine girmiştir. 1398'de ise Osmanlı egemenliğine giren Alaçam, Anadolu Türk Birliği’nin bozulmasıyla 1402'de tekrar Candaroğulları’nın eline geçmiştir. Çelebi Mehmet'in Canik bölgesinin ele geçirmesiyle Alaçam, Osmanlı'nın olmuş ve bu hakimiyet II. Murat döneminde sağlamlaşmıştır. Osmanlı'dan beri bir Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun'un 8. İlçesi olmuştur.
İSMİ NEREDEN GELİYOR
Tarihte, farklı beylikler tarafından ele geçirilen Alaçam’ın pek çok defa ismi de değiştirilmiş.
M.Ö. 5. Asırda Orta Asya'dan gelen Miletliler, Alaçam’a Zelikus adını vermiş. Miletlilerden sonra Bizans’ın eline geçen Zelikus, daha sonra Danişmentlilerce zapt edilerek Tralköy adını almıştır. Selçuklular döneminde Tralköy adı Uluköy olarak değiştirilmiş, 1385'de İlhanlılar döneminde ise ilçe Alaçam adını almıştır. Alaçam adının; kasabanın ortasında geçen Uluçay'ın kenarındaki Uluçam denilen büyük çam ağaçlarından geldiği ifade edilmektedir.
İKLİMİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
Alaçam İlçesi’nde yazları serin, kışları ılık ve soğuk yani tipik bir Karadeniz iklimi hüküm sürüyor. Bitki örtüsü bakımında oldukça zengin olan Alaçam’da her kesimde çam cinslerine rastlanmaktadır. Bunun dışında, kıyıda tuzcul, kumlar üzerinde yetişen bitkiler vardır. Ovanın çeşitli alanlarında saz ve kamışlardan oluşan bataklık bitkisi yer alır. Ayrıca ovada suyu seven ağaçlardan kavak, söğüt, dişbudak, çınar gibi ağaç topluluklarına rastlanmaktadır. Daha yükseklere doğru çıkınca meşeler, gürgen, alçaağaç, taflan, kızılcık gibi geniş yapraklı ağaçlar yer alır. 700 metrenin üzerinde ki sahalarda ise meşelerle birlikte, köknar sarıcak ve karaçam yine bu yükseltilerde ormandan yoksun yayla alanlarında geniş otlaklar vardır. Alaçam’da 15299 hektar orman alanı vardır. Bunun 9561 hektarı koru 5730 hektarı bataklık durumundadır.
GEZİLECEK YERLER
Alaçam’da gezilecek yerlerin başında ilçeye 2 kilometre uzaklıkta olan Geyikkoşan mesire alanı yer alıyor. Geyikkoşan sahili, temiz kumsalı, çınar, kavak, çam ağaçlarından oluşan koruluğa sahiptir. Geyikkoşan’da her sene Hıdırellez günü (6 Mayıs) şenlikler yapılıyor. Bu şenliklerde Türkiye genelinden amatör ve milli güreşçiler davet edilerek yağlı güreş müsabakaları düzenleniyor. Bu şenliklerin 600 yıllık bir efsaneye dayandığı söyleniyor. Efsaneye göre; Geyik Baba isminde bir Arap ordusu komutanı 6 Mayıs’ta tüm işlerini bırakarak o mevkide koyun, kuzu, inek cinsinden hayvanları kestirerek fakir halka ziyafet verirmiş. Deniz kıyısında bulunan bu koruluk içinde Geyik Baba türbesi bulunmaktadır. Alaçam Koyu’nda ise çok güzel bir kumsal mevcut. Yazın cıvıl cıvıl olan bu kumsala yöre halkı yürüyerek bir saate gelmektedir. Halk denize girdiği gibi civardaki ormanlarda da avlanmaktadır. Alaçam’da görülecek diğer yerler ise Kızlan Köyü, Gümüşova, Alaçam Evleri, Mübadele Müzesi.
ALAÇAM’DA NE YENİR?
Tavuk eti ile yapılan herse, özellikle Çerkez köylerinde yapılan Aluş yemekleri; Çiğ kıymadan içine baharat katılarak yapılan kapaklı pidesi, düğünlerin vazgeçilmezi keşkek, Palamut balığından yapılan palamut dolması Alaçam'a özgü olup, çok beğenilen yemeklerdir. Bahar üzeri yapılan Koyun peyniri oldukça meşhurdur.