Ancak, ülkemizde yaşanan ve ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen iki büyük deprem ve sonrasında yaşanan sel felaketi nedeniyle bu Ramazan’a millet olarak buruk bir şekilde giriyoruz. Bu vesileyle hem depremler hem de sel felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Rabbimiz bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın.

Bununla birlikte, Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı, dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştirerek paylaşma, dayanışma ve kaynaşmamıza vesile olan, gönüllerin sükûn bulduğu bu rahmet ayını en iyi şekilde idrak etmenin gayreti içerisinde olacak, gerek iftar sofralarının sevincini gerekse sahurların bereketini hep birlikte paylaşacağız.

Beslenme hizmetlerini koordine etmek üzere görevli bulunduğum Kahramanmaraş’ta siz kıymetli hemşehrilerimiz ve ülkemizin dört bir yanından yardımlarını eksik etmeyen aziz milletimizin destekleri, Türk Kızılay başta olmak üzere çok sayıda kamu kurum/kuruluşu, belediye ve sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla bugüne kadar yürüttüğümüz yeme-içme hizmetlerini inşallah Ramazan ayı boyunca iftar ve sahurlarda da sürdürecek, Ramazan’ın manevi atmosferinin deprem bölgesinde de en iyi şekilde hissedilmesi için başta çocuklarımıza yönelik olmak üzere Ramazan’a özel etkinlikler düzenleyeceğiz.

Siz kıymetli Samsunlu hemşehrilerimin de gösterişten uzak mütevazi iftar sofralarında eş, dost, akraba ve komşularınız, ihtiyaç sahipleri, kimsesizler, yetimler, aziz şehitlerimizin yakınları ve kahraman gazilerimizin yanı sıra şehrimizde misafir ettiğimiz depremzedelerimizi de ağırlayıp, maddi ve manevi desteklerinizle yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan ayını tebrik ediyor, bu mübarek ayın şehrimize, ülkemize ve tüm İslam alemine barış ve hayırlar getirmesini diliyorum.”